Game of Thrones sezon finali bölümü sızdı mı?
Fragmanıyla yetinmeyen hayranlar sezon finali bölümünün internete sızdırılmasını bekler özellikte. Hacker'lar tarafınca dizinin bazı bölümleri sızdırılınca akıllarda gene aynı düşünceler ya bu bölüm de sızdırıldıysa. Büyük ilgiyle izlenen Game of Thrones'un sezon finali fragmanı dizinin yeni bölümüyle ilgili ipuçlarıyla dolu. İşte yeni bölüm fragman ve tüm detaylar.
Game of Thrones 7. sezon 7. bölüm fragmanı dizinin gelişimyle ilgili sürprizler barındırıyor. Son bölümde yaşanmış olan gelişmelerin arkasından krallıklar arasındaki savaştan ziyade, Akgezenlerle mücadelenin daha ön planda olduğu görülüyor. Duvar'ın arkasından kanıtla dönen Jon Snow ve ekibi şimdi herkesi tek hedef karşısında birlik yapıp tüm gücüyle saldırmak istiyor.
GAME OF THRONES SEZON FİNALİ SIZDIRILDI MI?
Game of Thrones 7. sezon 7. bölümle beraber bu sezon sona erecek. Hepsi yaşanırken Game Of Thrones 7. bölümü internete sızdırıldı mı sorusu dizinin izleyenleri tarafınca sorulmaya başladı. Son üç bölümünden ikisi hacker’lar tarafınca sızdırılan dizinin bu kez final bölümünün tehdit altında olduğu iddia edildi. Mr. Smith Group adlı hacker grubu, Game of Thrones 7. sezonun finali olan 7. bölümü sızdırmaya hazır olduklarını deklare etti.Tüm bunlara karşın dizinin final bölümü seyirciler tarafınca merakla umut ediliyor.
Game Of Thrones 7. sezon 7. bölümü 28 Ağustos Pazartesi günü yayınlanacak.
Game of Thrones Önceki Bölümler
Jon Snow ile işbirliğine giden Daenerys Targaryen, uzun süre sonrasında tekrardan Westeros'a döndü ve kontrolü eline almaya başladı. Daenerys Targaryen ile buluşmaması ikazlarına aldırmayan Jon Snow, krallığı Sansa Stark'a emanet ederek yola çıktı. Jon Snow, Cenup'e ayak bastığında pek hoş karşılanmasa da zaman içinde Daenerys Targaryen ile anlaşmaya başladı. Khaleesi büyük savaş öncesi Greyjoy ve Dorne ile güçbirliği yapmış oldu.
Öte taraftan Greyjoy ve Dorne yolculukları esnasında beklenmedik bir saldırıya uğradı. Lannisterların Euron üstünden müttefiklerine saldırmasına karşılık vererek düşmanını zayıflatmak isteyen Khaleesi, ejderhasıyla beraber bizzat savaşa katıldı. Lannisterlar savaştan en fazla ziyan olan taraf oldu sadece ejderhalara karşı geliştirilen tabanca Khaleesi'nin ejderhasının yaşamını tehlikeye soktu. Game of Thrones 7. sezon 5. bölüm finalinde son bir hame meydana getiren Khaleesi, fena bir sürpriz yaşadı. 7.sezon 6.bölümdeyse Akgezenlerin artık bir ejderhası vardı ve duvar artık yıkılabilirdi.
11 yorum:
anksiyete yasamaktan yoruldum, hayattaki bircok seyden zevk de alamiyorum. gecmisten kalma bir aliskanlik sanirim, surekli daha iyisi icin ve yere dusmemek icin kosuyor gibiyim ama cok yoruldum.
ah be ruhum cok daraltiyorsun kendini, gereksiz bir gelecek kaygisi daha dogrusu gelecek planimin belirsizligi beni uzuyor. bu duruma stres yapiyorum ve cig gibi buyudu hepsi. bundaki en buyuk sorumluyu ise biliyorum.
ah be gayet mutluydum ben, kucuk bir cocukken hayallerimin pesinden gidip parasizlikla bogusmasam nasil biri olurdum acaba. gotu gobegi salardim muhtemelen, mukemmelliyetci hic olmazdim, rahat rahat dersime bakar cok daha iyi bir okulda olurdum, su an gule oynaya hayata bakardim. ama olmuyor, elimi cipse uzatirken bile hayiiiiir zararli diyorum, e ama yemek istiyorum kola da istiyorum ben yanina ne diye kendimi kisitliyorum ki.
bir de bir suru guzel fikrim var ticaretle ilgili ama onlari yapmak icin ugrasacak gucum yok. bilsem ki isportaci olsam ve bana karismasalar part time yaparim hem de bayagi iyi bir sekilde buyuturum bile isi. butun bunlari nicin yapmak istiyorum peki sanirim cevap yine hayatimi siktigim o tek karara donuyor o parasizligi bir daha cekmemek icin, yastiga kafami gomup aglamamak icin, ben o haldeyken kimsenin umrunda degildim bir daha kendimi kimseye ezdirmemek icin en iyisi olayim dedim ve param olsun ki mutlu olayim farkli olsun her sey istedim ve hala icimdeki stresin sebebi bu.
sinirlerim bozuk, uyurken aniden carpinti ile ziplamayla uyaniyorum kendimi germek istemiyorum ama ayda iki uc sinavla bu imkansiz. sikeyim dersleri. manzara esliginde muzik dinlemek ve umarsizca kosmak istiyorum gun dogumunda, cok para kazanmanin beni eski stresimden kurtarmayacagini ogrenmek istiyorum kabullensin istiyorum ruhum ama freud bosuna ilgilenmemis bu konularla. uyurken sol gogsumde feci bir agri hissettim ve beni uyandirdi inferior mi mi myalji mi anlamaya bile ugrasamadim hos ekg cekilmedikten sonra o da bos.
ben yorgunum.
game of thrones bu diziyi izlemeyenlerin günümüzde “salak mısın nasıl izlemezsin”algısından dolayı nefret ediyorum
türk dizilerine gelecek olacaksak eğer kalp atışı denen aptal şey
babama sarılmak istiyorum bazen. tıpkı kardeşlerim gibi. yanaklarından öpmek istiyorum.
şimdiye kadar hiç kuramadığım o cümleyi kurmak istiyorum;
"seni çok seviyorum baba, iyi ki varsın."
her şeyi unutmak istiyorum. aramızda ne geçtiyse unutmak.
bana sahiplendirdiği karakteri, sorumluluğu, ödediğim bedelleri...
unutmak istiyorum.
çocukluğuma gitmek istiyorum.
hata yapma lüksü olan bir çocuk olmak istiyorum.
şımarık, nazlı küçük kız çocuğu olmak istiyorum.
babam daha çok yanımda kalsın istiyorum.
mezuniyetime gelsin istiyorum en önde otursun hem de.
sadece babamı görebilmek için günlerce uykusuz kaldığım o geceleri unutmak istiyorum.
akşam evimize gelen misafire ezilip büzülerek "babam evde yok, çalışıyor. ama gelir bir saate." deyip değil bir saat, saatlerce misafirin oyalanışını görmek istemiyorum.
kapıyı babamla açmak istiyorum!
eksikliğin, sensiz geçirdiğim günler silinmiyor baba.
şimdiyse yine yokluğunla sınamakla tehdit ediyorsun beni.
hayal ettiğim hayat, hayal ettiğin hayata uymuyor diye.
istiyorum baba. koşa koşa gelip boynuna sarılmak istiyorum.
ama öyle oturmuş ki bana sahiplendirdiğin o güclü karakter, boyun eğmiyor hisleri karşısında.
kendimle ne zaman yüzleşsem hep şu kanıya varıyorum : psikolojik destek almalısın. yalnız kalmayı tercih etmeye bayılıyorum. duş alıp uyumayı sevdiğim grubun konserine tercih ederim. akşam yemeklerini herkesten bir saat önce yerim ki “ben tokuuuum” diyip yatağıma geçebileyim. bazen de yemem. kendi mezuniyetime bile gitmek istememiştim. bir kafede, bankta, yürüken yalnız olmayı seviyorum ve bunun için de ekebileceğim insanları ekerim. kalabalıktan nefret etmiyorum aslında bunu ben istediğimde herhangi bir sorun yok gayet güzel her şey. ama buna mecbur kalmak, yalnızlığa mecbur kalmak beni deli ediyor. şu an bir kafeye gidebileceğim bir arkadaşım bile yok ve gidip tek başıma oturamıyorum. çünkü buna “tek olmaya” mecburum. evden çıkmıyorum ve bu yüzden her gün ağlıyorum. şehir değişikliği yüzünden böyle bir durum yaşıyorum. önceden ektiğim insanlarla buluşmak için kilometrelerce yol gidiyorum. geçen senelerde “ben kendimi ne zaman dinleyebileceğim? neden yalnız kalamıyorum?” diye dert yanarken şimdi “neden kimsem yok?” diye dert yanıyorum. bu kişilik bozukluğu mudur yoksa oturmamış karakter mi ya da ne istediğini bilememek mi en ufak bir fikrim yok. aslında bu sadece yalnız kalma konusunda değil. en basitinden bir örnek vermek gerekirse sevmediğim bir yemeği yemek istediğimde iştahla yerken bunu yemeye mecbur kalınca deliriyorum. bir şeye mecbur kalmak beni delirtiyor. iyi değilim.
metin2 oyunundaki exp kutucuklarını bile doldurmayan tecrübelerdir.kadın ile veya erkek ile ilişkiye başladığınızda elbet kendi içinde çeliştiği durumlara rast geldiğinizde o ilişkinin daha fazla yürümeyeceğini anladığınız an olacaktır.
en basitinden kadın kendisine karışılsın istemez ama ilişkinin ilerleyen aylarında mini etek giyip erkeğinin tepkisini ölçer ve ufak bir gavatlık sezse dahi ayrılması için yeterli bir sebeptir.günümüz ilişkilerini ekşi sözlükte hergün açılan saçma sapan zırvalarla daha iyi görebiliyoruz.
aşk kelimesinin içini seksle boşaltan nesil geldiğine göre ilişki sonunda pek de üzülecek birisi yoktur bana göre.
evet anne ben döktüm.şu en sevdiğin mutfak kilimine zeytinyağını ben döktüm.küçük kuzenimin zerre suçu yok.tv kanalını değiştirirken bir elimde de telefon varken artık ayak parmağımla mı tutacaktım ne düşündüm bilmiyorum ama bildiğin ben döktüm.bir ferahladım.
işyerinde arkamdan dümenler çevirdiğini bildiğim şahsın yüzüme karşı gülerek sanki hiçbirşey yokmuş gibi davranması akabinde suratının ortasına yumruğu geçirmemek için kendimi zor tutmam. işe yeni başlamamış olsam affetmezdim ama belli bir yaşa gelince katlanıyor insan
11 kasım...
iyi ki doğdun sarı civcivim.
iyi ki doğdun akrep burcuyla beni dibine kadar tanıştıran insan.
iyi ki doğdun hayatıma cem adrian'ı katan insan.
geriye dönüp bakıyorum da, eğer hala dostum olsaydın, en iyi sırdaşım olsaydın muhtemelen yine sana sayfalarca süren bi doğum günü mesajı atacaktım. klasik,bilirsin...
sana yazdığım notları cüzdanında sakladığın dönem hatrına bu gece senin için dinliyorum "mutlu yıllar"'ı.
nam-ı diğer kayıp,
umarım umduğun kıyılara varmışsındır...
iliski adina arada kalmisliktan nefrer ediyorum. bu durumlarda hep giderdim. suan gidemiyorum. neden gidemedigimi anlayamiyorum. kararlar alip yine basa sariyorum. her gun aklimda. olmucak farkindayim. cunku gecmise takilip kalmis. bense suandan baska birseyi dusunmuyorum. bu olay nereye kadar gider. bunuda bilmiyorum yine ani yasamaya takildim kaldim.
bir şiir bırakarak itirafımı dile getirmek istiyorum ;
yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde!
kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum!
belki kirklarimdayim belki otuzlarimda!
belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda!
hic bilmiyorum! hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor!
baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi!
kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi!
bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz!
bugün itibari ile 9 ay olmuş. onu çok özledim. çok kişi ile konuşuyorum aklımdan çıkması için ama olmuyor. kimse onun gibi gülmüyor, kimse kalbimi attırmıyor, hissettirmiyor bir şeyler be sözlük. çevremdekiler birilerine şans ver diyor lakin vazgeçemiyorum. o benden vazgeçti sanırım ama ben vazgeçemedim. her şeyi ittim bir kenara onunla yaşlanayım istedim o da olmadı. hiç yere bitirdik. acaba ileride birgün yolumuz kesişir ve birbimize baktığımızda "keşke" der miyiz? peki yanımızda birileri olursa? gururunu bir kenara bırak yaz diyorum bazen kendime ama değmez. çok üzdü, çok ağlattı. hayırlısı olsun ne diyeyim...
Yorum Gönder